Halkın Partisi “9 Aralık Dünya Yolsuzlukla Mücadele Günü” kapsamında bir konferans düzenledi. Gerek kamu, gerekse üniversite ve sivil toplum alanında faaliyet gösteren isimlerin ilgi göstererek katıldığı konferansın açılış konuşmasını Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay yaptı. “Halkın Partisi olarak yolsuzluğa karşı etkili mücadelede şeffaflık, hesap verebilirlik ve denetimin olacağı iyi yönetim olmazsa olmazımızdır. Parti Programımızda kapsamlı bir şekilde belirttiğimiz gibi, kamu kaynaklarının ve dolayısıyla çocuklarımızın geleceğinin çalınması anlamına gelen yolsuzluklara karşı etkili ve sonuç alıcı bir mücadele en önemli hedeflerimiz arasındadır. Bugün burada yolsuzluğa karşı etkili mücadelenin sözde kalmaması ve altının doldurulması için konunun uzmanı isimlerle bir araya gelip bir görüş alış verişinde bulunacağız. Bir yandan siyasi partilerin ve siyasilerin, diğer yandansa kamu otoritesinin hesap verebilir bir yapıya sahip olması, denetime açık olması ve bunu içselleştirmesi gereklidir” ifadelerine yer verdi. Ayrıca, Halkın Partisi olarak kuruluş ilkelerinden olan “İyi Yönetim” olgusunun yerleşmesi için, yönetimin etkin ve verimli denetimle sınanması gerekliliğini vurgulayan Özersay, “Göreve geldiğimiz zaman bu anlamda atılması gereken adımlarımız hazırdır. Yakında bu konuda bir eylem planı da hazırlayacağız. Kamuda denetimden sorumlu olan her bir kurumumuzun gerek örgütlenmesi gerekse kapasitesi açısından sıkıntıları vardır. Bizler, gelecek nesillerimize bırakabileceğimiz en güzel miraslardan birinin kamu kaynaklarını israf etmeyen, zaten sınırlı olan bu kaynakları verimli kullanan kendi kendini denetleyen, şeffaf ve hesap verebilir bir sistem olduğunu düşünmekteyiz” dedi.
Özersay: Siyasi Partiler Menfaat İlişkisi İçerisinde Olmamalı
Açılış konuşmasında siyasi partilerin kayıt dışı olacak şekilde bağış kabul ettiklerini ve çoğu zaman seçim dönemlerinde ortaya çıkan bu sağlıksız ilişkinin siyasal iktidarın daha göreve gelmeden iradesini ipotek altına koymak anlamı taşıdığına dikkat çeken Özersay “yasalarımızı aykırı şekilde bağış kabul eden, toplumun farklı kesimleriyle menfaat ilişkilerine giren siyasi partiler bugüne değin göreve geldiklerinde hep kendilerinin ve birilerinin menfaatini sağlamak için uğraştılar, halkın yararına değil. Halkın yararına bir hizmet anlayışıyla siyaset yapabilmek için olası yolsuzluklara zemin hazırlayacak bu türden menfaat ilişkilerinden bütünen uzak durmak gerekir. Bu siyasi partilerin kendi kaynaklarını verimli kullanmasını ve maddi açıdan zorluk çekmesini doğuran bir şey olsa da iyi bir yönetim için gereklidir, iradenizi teslim etmek istemiyorsanız şarttır” dedi.
Bülent Tarhan
Yolsuzlukla Mücadele Konferansı’nda Uluslararası Şeffaflık Derneği’nden R. Bülent Tarhan “Yolsuzlukla Mücadelenin Temel Bileşenleri” başlığı altında yaptığı konuşmasında yolsuzluğa karşı mücadele ile demokrasinin ilişkisini irdeleyerek demokratik ülkelerde yerleşmiş birtakım ilkelerin (hesap verebilirlik, şeffaflık gibi) yolsuzluğa karşı mücadeledeki etkisini irdeledi. Tarhan ayrıca yolsuzluklara karşı etkili mücadele edebilmek için biribiriyle bağlantılı çok sayıda kurum ve alan olduğuna dikkat çekerek, sadece denetim organlarının değil, kamu görevlilerinin, sivil toplumun ve yasa koyucunun da bu genel yapı içerisinde çok önemli bir rol oynaması gerektiğine dikkat çekti. Tarhan Türkiye’de ve dünyada yolsuzluğa karşı mücadelede izlenen stratejileri, yapılan mevzuat değişikliklerini de özetledikten sonra “dünyanın en iyi ve en kapsamlı yasasına, mevzuatına da sahip olsanız eğer bu iyi uygulanmıyorsa bu yolsuzluk illetinden kurtulmanız mümkün değildir” dedi.
Uğur Çulhaoğlu
Avukat Uğur Çulhaoğlu ise “Sayıştay Raporları Işığında Yolsuzluklar” başlıklı konuşmasında KKTC Sayıştaylığı tarafından yayınlanmış olan farklı raporları inceleyerek hangi türden yolsuzluk ve usulsüzlüklerin sistemimiz içerisinde ortaya çıktığını izleyenlerin dikkatine getirdi. Sayıştay’ın bahse konu raporlarının sonuç alıcı şekilde ileriye ya da mahkeme aşamasına taşınamıyor oluşuna da değinen Çulhaoğlu bu sıkıntının aşılabilmesi açısından bazı önerilerde de bulundu.
Cenk Diler
Köşe yazarı Cenk Diler “İhale Oyunları” başlıklı sunumunda KKTC’te yeni yürürlüğe konulan ihale yasasını kısaca açıkladıktan sonra hükümetin bu konuda samimi olmadığının yürürlük tarihinden hemen önce, ihale tüzüğündeki açıklarından yararlanarak yine alengirli işlere kalkışmasıyla görüldüğüne dikkat çekti. Diler mevzuat kadar ve hatta ondan daha önemli olanın uygulama olduğuna dikkat çekerek denetimin önemini gösteren örnekler verdi. KKTC’de bu açıdan daha alınması gereken çok uzun bir yol olduğuna dikkat çekerek toplumun bu konuda gözünü açması ve sesini çıkarması gerektiğine vurgu yaptı.
Yrd. Doç. Dr. Nurcan Gündüz
DAÜ Hukuk Fakültesi’nden Yrd. Doç. Dr. Nurcan Gündüz “Fasıl 154 Ceza Yasasında Rüşvet ve İrtikap Suçları Özelinde Yolsuzluk ve Görevi Kötüye Kullanma Suçlarının Değerlendirilmesi” başlıklı sunumunda 2014 yılına değin KKTC’de bu açılardan yasal durumun ne olduğunu özetleyerek 2014 ertesi değişikliklerin genel anlamda olumlu olduğunu ancak biraz aceleye getirilmesi nedeniyle önemli bazı açıkları da barındırdığını ilgili yasa maddeleri temelinde anlattı. İlgili yasa maddeleri ile Türkiye’nin ilgili mevzuatını da karşılaştırmalı olarak anlatan Gündüz özellikle irtikap suçu üzerinde durdu ve KKTC yargı organı içtihadına dönük saptamalarda bulundu.
Adil Şeytanoğlu
Toparlanıyoruz Hareketi’nden (Temiz Toplum Derneği) Adil Şeytanoğlu da “Yolsuzlukla Mücadelede Sivil Toplumun Yeri” başlığı altında dünyanın farklı ülkelerinde sivil toplumun ne şekilde sınıflandırıldığına değindikten sonra Toparlanıyoruz Hareketi ve ülkemizdeki başka bazı sivil toplum inisiyatiflerinin yolsuzluğa karşı mücadele ve temiz siyasete ulaşılması bağlamında ne şekilde faaliyetlerde bulunduklarına dikkat çekti. Bu bağlamda bilgi edinme süreçlerine ve bunların uygulanmasında karşılaşılan güçlüklere de değinen Şeytanoğlu ülkemizde bu açıdan süreçlerin çok kolay çalışmadığını ve siyasi erki elinde bulunduranların ellerinden geldiğince zorluk çıkardıklarını örneklerle açıkladı. Hükümetin Mercedes makam aracı satın alması konusunda devam eden ve Toparlanıyoruz Hareketi tarafından gündeme taşınan dava sürecine de değinen Şeytanoğlu sivil toplumun yolsuzluğa karşı mcadelede küçümsenemeyecek önemli bir rolü olduğuna dikkat çekti.