HP Lefkoşa Milletvekili Gülşah Sanver Manavoğlu: “Şu an için ülkenin önünü açacak tek formül UBP-HP hükümeti değildir”

HP Lefkoşa Milletvekili Gülşah Sanver Manavoğlu: “Şu an için ülkenin önünü açacak tek formül UBP-HP hükümeti değildir”

 

 

“Şu an için ülkenin önünü açacak tek formül UBP-HP hükümeti değildir”

Halkın Partisi Lefkoşa milletvekili Gülşah Sanver Manavoğlu, ülkede hükümet kurmak için başka seçenekler olmasına rağmen hala Halkın Partisi’nin üzerine gidildiğini söyledi. Katıldığı programda mevcut durumu değerlendiren Manavoğlu, “Bu ülkeyi şu anda bir seçim kurtarmaz. Herkes ülkenin ne durumda olduğuna bir baksın. Bu ülkenin önünü açacak formülü bulsunlar. Şu an için UBP-HP hükümeti bu ülkenin önünü açacak formül değildir. UBP’nin mevcut haliyle HP koalisyona girdiğinde bu ülkeye hiçbir faydası olmayacaktır” şeklinde konuştu. Manavoğlu şu değerlendirmeyi yaptı: “Ulusal Birlik Partisi’nde zihniyet değişmemiştir, zihniyetin değişmesi için de farklı bir modele ihtiyaç vardır. Bu da şu an için başkanlık sistemi değildir. Bu ülkenin önünü nasıl açacağımızı, sivil toplum örgütleri daha yapıcı, altı dolu tavsiyelerle gelip söylesinler. Biz HP olarak ilk günden itibaren halkın menfaatlerini düşünerek hareket ettik, parti menfaatlerimizi hiç düşünmedik. Statükoyu öyle rahatsız ettik ki, öyle değişik ilişkiler var ki sürekli üzerimize geliniyor.”

“Kimsenin ülke çıkarları için bir şey yapmaya niyeti yoktur”

UBP’nin şu anki durumunun ülkeye hizmet verecek halde olmadığını belirten HP Lefkoşa milletvekili, partilerin öncelikle toplumu ve ülkeyi düşünmek zorunda olduğunu vurguladı. Ülke çıkarlarını düşünerek ‘Gelin üçümüz birleşelim’ çağrısı yaptıklarını hatırlatan Manavoğlu şu sözlerle konuşmasını sürdürdü: “UBP’de değişmesi gereken, ülke menfaatini düşünmeyen bir kafa yapısı vardır. Diğer yandan CTP de süslü cümleler kuruyor ama cümle kurmaktan öteye maalesef geçemiyor. Ülke yangın yeri. Bizim derdimiz makam değildir. Biz ülkenin çıkarlarını düşünerek, çağrı yaptık. Bizim gördüğümüz kimsenin bu ülke için bir şey yapmaya niyeti yoktur.”

“HP’nin makam derdi olsa hükümeti bozmazdı”

Ulusal Birlik Partisi’yle yapılan görüşmeler hakkında da bilgi veren Gülşah Sanver Manavoğlu, Ersan Saner’in ilk görüşmede hiçbir detay vermediğini, parti olarak UBP’de düzelmesi gereken noktalara dair bir ışık göremediklerini ve bu doğrultuda da parti meclisinden olumsuz karar çıktığını anlattı. Manavoğlu sonrasında yaşananları ise şöyle aktardı: “Seçim hükümeti için görüşmek istediklerinde, ‘Parti meclisimizin kararı bakidir ama görüşelim’ dedik. Yine bu görüşmede de bizim hassasiyetimiz olan konularda hiçbir yapıcı bir adım görmedik. Farazi cümleler, altı dolu olmayan konuşmalar. Bizim derdimiz bakanlıklar değildir. Bizim için önemli olan hassasiyetimiz olan konularda ne yapacaklarıydı. Parti meclisine yeniden konuyu götürecek somut hiçbir şey yoktu. Samimi ve yapıcı görüşmeler değildi. Söyledikleri gibi koalisyonu kurmak için olumlu bir uğraş söz konusu değildi. Formalite icabı yapıldı. HP’nin makam derdi olsa bu hükümete zaten girerdi. Hatta hükümeti bozmazdı. UBP’nin yapması gereken kurultayını yapması ve ülkenin önünü açmaktır. Ersan Saner de hükümeti kuramadığını söyleyip görevi iade etmelidir.”

“Ülkenin düzelmesi için menfaat ilişkileri önlenmeli, seçim istihdamı yapılmamalı”

“Sistemin çökmesinin nedeni siyasi kafa yapısının bozuk olmasıdır” diyen Manavoğlu, Halkın Partisi’nin siyasete doğruları yapmak, o güne kadar yapılan yanlışların üzerine gitmek için girdiğini söyledi. Kalıplaşmış ve kangren olan siyasi yapıyı değiştirmek için siyasete girdiklerinin altını çizen Manavoğlu, “Bu ülkenin düzelmesi için menfaat ilişkilerinin önlenmesinin, seçim öncesi yapılan atama ve istihdamların önüne geçilmesinin şart olduğunu söyledik. Ne yazık ki, birçok katkı koyup bazı yanlışların yapılmasına mani olsak da iki koalisyon döneminde de gördük ki; koalisyon protokolünde yazılı verilen sözler yerine getirilmiyor ve bize karşı saygısızlık yapılıyor. Hassasiyetlerimiz dikkate alınmıyor. UBP ile yapılan görüşmelerde bu hassasiyetlerin dikkate alınacağına dair de bir işaret yine göremedik. O nedenle ülke çıkarı için başka modeller üzerinde durulmalıdır.”