“İlk vaka tespitiyle alınan ciddi önlemler virüs yayılımını engelledi”

“İlk vaka tespitiyle alınan ciddi önlemler virüs yayılımını engelledi”

 

 

 

Halkın Partisi Genel Sekreteri ve Moleküler Genetik Uzmanı Jale Refik Rogers, ülkede ilk vakaların tespitiyle birlikte ciddi önlemler alındığını ve bu yolla büyük ölçüde kontrolün sağladığını, virüsün yayılım hızını ve vaka artışını engellediğini belirtti. Rogers, ekonomik sıkıntılara rağmen toplum sağlığı açısından bu önlemlerin sürdürülmesi gerektiğinin de altını çizdi.

Zor zamanlar yaşandığını anlatan Rogers, tüm dünyayı sarsan koronavirüse ilişkin doğru ve yanlışın yaşanarak görüldüğü bir sürecin içinden geçildiğini anlattı ve ekledi: “Dünyanın bugüne kadar görmediği türden bir virüsle karşı karşıyayız. Geçmişte de salgınlar oldu, çoğu ülkemize hiç gelmedi bile. Covid-19 çok daha kolay bulaşan, asemptomatik ve hastalığın kuluçka döneminde olan presemptomatik bireylerin de başkalarına bulaştırabileceği bir virüs olduğu için dünyada hızla yayıldı. Şu anda dünya genelinde bir milyon 300 bine yakın vaka var. Ölenlerin sayısı çok fazla. Kalabalık görmeye alıştığımız ülkelerde, şehirlerde hayatın durduğunu görüyoruz. Sağlık sistemi iyi olan ülkelerde bile küçümsenemeyecek kadar fazla sayıda ölümlerin yaşandığı bir salgına tanıklık ediyoruz. Ülkemizde ilk vakaların tespitiyle birlikte ciddi önlemler alındı. Virüsün yayılmasını engellemek açısından bu önlemlerin alınması çok önemliydi. Şu anda ülkemizde görülen vaka sayısı bu önlemlerin büyük ölçüde kontrolü sağladığını, yayılımını ve hızlı bir sayı artışını engellediğini gösteriyor.”

 

“Ekonomik kaygılar sağlığımıza dair alınacak önlemlerin önüne geçmemeli”

        

Alınan tedbir sonrası ekonomik açıdan ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalındığını da ifade eden Jale Refik Rogers, tüm dünya ülkelerinde benzer durumların yaşandığına işaret etti. Rogers, “Bu sadece ülkemizde değil, tüm dünyada aynı şekilde. Özellikle günlük kazanan kişilerin ciddi sıkıntılar yaşadığını görüyoruz. Bunun da yarattığı bir endişe var toplumda. Tabii ki bu konuya ilişkin çalışmalar, geleceğe yönelik ekonomik planlamanın da yapılması gerekiyor. Ancak bu gerçeklik, sağlığımızı korumak için yapılması gerekenlerin önüne geçmemeli. Sağlık bacağını tamamen kontrol altına almadan da ekonomik faaliyetleri başlatmak için acele etmemeliyiz” dedi.

 

“Günlük hayata geçiş için acele etmek bizi yeniden eve kapatabilir”

 

Şu anki ortamın sürdürülebilir olmadığını, bir noktada günlük faaliyetlerin tekrar başlaması gerekeceğini söyleyen Rogers, o güne kadar belli hazırlıkların yapılması gerektiğini aktardı. Rogers, sağlık açısından her hazırlığın yapıldığından emin olmadan günlük hayata dönülmesinin şu anda bulunduğumuz ortama tekrar dönülmesine yol açabileceği uyarısında bulundu. Rogers sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu süreçte dikkatli olmamız gerekir. Koordineli olarak, sistematik adım atılmalı diye düşünüyorum. Hala daha tüm resmi görebildiğimizden emin değilim. Elimizdeki veriler bize bütünü göstermiyor. Tabii ki sayıların hızlı bir şekilde katlanarak artmaması olumludur, önemlidir. Ancak bizim şu anda mümkün olduğunca, ülkede hastalık belirtisi olan her kişiye test yaparak Covid-19 taşıyıp taşımadığından emin olmamız gerek. Covid semptomlarının en az birini taşıyan her kişiye önerilen PCR testini yapmalıyız.  Bu zaten yapılıyor ama daha fazlası da yapılabilir diye düşünüyorum. Şu anda hastalığın yayılmaması için yapabileceğimiz en iyi şey, test yapıp pozitif olanları izole edip tedavi etmektir. Halkın katılımı da çok önemli bu noktada. Bireylerin korktuğu için hastalığını saklaması, sağlık merkezlerine başvurmaması hiçbirimize bir şey kazandırmaz aksine kaybettirir. Görünen şudur ki; tedaviye erken başlamamak komplikasyonları da artırabiliyor. Gelişmiş ülkelerde, semptomlar hafifse evde kalınması öneriliyor. Daha ciddi sorunları olduğunda hastaneye gelmeleri öneriliyor ama bu da ölüm oranını artırabilecek bir unsur olabiliyor.”

 

“Semptomu olan kişilere PCR testi yapılması çok önemlidir”

 

“Ülkemizde biz çok şanslıyız çünkü sağlık hizmetlerine erişim çok kolay. Sağlık Bakanlığı da bu sistemi kurmuş durumda. 1102 telefon hattını arayabiliyorsunuz, onlar sizi yönlendiriyor. Ayrıca ateş ve öksürük polikliniğine de başvurabiliyorsunuz” şeklinde konuşan Rogers, söz konusu merkezlere semptomla gelen kişilere PCR testi yapılmasının çok önemli olduğunu ifade etti. Yoğun bakım üniteleriyle ilgili de girişimlerin ve alımların yapıldığını söyleyen Rogers, Sağlık Bakanlığı’nın “Benim altyapım ve sağlık yönetim planım hazırdır, daha fazla vaka sayısıyla mücadele edebilirim” dediği noktada yavaş yavaş ekonomik faaliyetlere başlanabileceğini belirtti ve ekledi: “Elimizde yeterli veri olmadan tarih telaffuz etmenin de doğru olmadığı kanısındayım.”

 

 

“Devletin ülkedekilere olduğu gibi yurtdışındaki vatandaşlarına karşı da sorumluluğu vardır”

 

Ülkeye gelişlerle ilgili tartışmalara da değinen Rogers, şu anda sadece KKTC vatandaşı olup da daimi ikameti burada olan kişilerin ülkeye girebildiğini belirtti. Şu anda seyahat etmenin genel olarak tavsiye edilen bir durum olmadığını anlatan Rogers, “Mümkün olduğunca hareketlerimizi kısıtlamak zorundayız, hatta evimizden çıkmamamız gerekiyor. Bunu göz önünde bulundurarak daimi ikameti burada olduğu için ülkesine dönmek isteyen vatandaşlarımızın ruh halini de anlamak gerekiyor. Bu da madalyonun diğer yüzüdür. Kardeşiniz, anneniz, çocuğunuz yurtdışında olup kendi ülkesine dönmek istiyor olabilirdi. Öğrencilerin okulların artık açılmayacağını görmesiyle evine dönmek istemesi de anlaşılır bir durumdur. Devletin de kendi vatandaşlarına karşı bir sorumluluğu vardır” ifadesini kullandı:

“Her devlet vatandaşlarını ülkesine getirip getirmeyeceğini, getirecekse nasıl yapacağını kendi imkanları çerçevesinde düzenlemek durumundadır. Bizim devlet olarak neyi yapabileceğimizi önümüze koyup düşünmemiz gerekiyor. Gelen uçaklar var. Devlet merkezi karantina kapasitesine göre iki haftada bir getirebileceği yolcu kapasitesini belirleyebilir. Tabii ki önlem alınması önemlidir. Devletin halkın sağlığını korumak için belli sorumlulukları vardır ama devletin aynı zamanda başka ülkelerdeki vatandaşlarını koruma sorumluluğu da vardır. Yurtdışından gelenleri merkezi karantinada tutma uygulaması çok yerinde bir uygulamadır. Sayıları kontrol altında tutmanın en önemli nedenlerinden biri de budur.”

 

“Dışarı çıkarken maske takmak hem bizi hem çevremizdekileri korumak için önemlidir”

 

Her zaman dışarıya çıkıldığında mutlaka maske takılması gerektiğini ifade eden Jale Refik Rogers, bunun virüsten korunmaktan çok virüsü taşıyanların yaymaması için elzem olduğuna işaret etti: “Amerika’daki Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri (Centers for Disease Control and Prevention) de maske kullanımını öneriyor. Maske takarak virüs yayılımını engelleyip çevremizdekileri koruyabileceğimizi belirtiyor. Tabii ki buna ek olarak yapmamız gereken, hijyen kurallarına uyarak ellerimizi yıkamak ve mesafe kuralına uymak.”