Halkın Partisi Girne Milletvekili Erek Çağatay, BRT’de katıldığı programda Brüksel temaslarından bahsetti: “Meclis’te grubu bulunan 3 partinin temsilcisi olarak Oğuzhan Hasipoğlu ve Fikri Toros’la birlikte ayda veya iki ayda bir Avrupa Parlamentosu’nu ziyaret ediyoruz ve Kıbrıslı Türklerin görüş, düşünce ve duruşunu yansıtıyoruz. Son toplantıda; devamlı temas ve iyi ilişkide bulunduğumuz Geoffrey Van Orden isimli İngiliz milletvekili aracılığıyla Brüksel temsilciliğimizin de girişimiyle Avrupa Parlamentosu’nda bir yer ayrılarak ‘Kayıp Otobüs’ belgeselinin gösterimi yapıldı. Gösterimden önce bizler 3 milletvekili birer konuşma yaptık. Esas vurgulamak istediğimiz nokta; Kıbrıslı Türk’ün sıkıntısı 1963’te başlamıştır. 1960’da kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Kıbrıs Rum tarafınca gaspı ve Kıbrıslı Türklerin bu cumhuriyetten atılmalarıyla esasen bu cumhuriyetin bize göre varlığının sonlanmış olduğunu anlattık. 1963’ten itibaren tek taraflı olarak Rumların gasp ederek bir hak ihlali yaptığı ve bununla birlikte 11 yıl boyunca eziyetler çektiği, vatandaşların evden işten alınarak kaybolduğu gözler önüne serildi. İzleyenler maalesef sadece 1974’te kayıplar olduğunu zannediyordu. Öncesinde yaşananları bilmiyorlar. Kıbrıslı Türklerin maruz kaldığı sıkıntıları ve tarihi doğru anlatmaktı hedefimiz, yaptık. Sesimizi duyurmaya da devam edeceğiz.”

“Avrupa Parlamentosu’ndaki vekilleri durumu sorgular hale getirirsek, ne mutlu bize”

Belgesel gösteriminin yanı sıra ikili görüşmeler de yaptıklarını anlatan Erek Çağatay, AP üyesi milletvekillerini makamlarında ziyaret ettiklerini ifade etti: “Toplantılarda; Kıbrıs meselesindeki son duruma ve Doğu Akdeniz’deki gelişmelere ilişkin görüşlerimizi paylaşıyoruz. Rum tarafı ve Yunanistan AB üyesi olmasının avantajını kullanarak tek taraflı görüş aktarıyor ve muhatapları da bu anlatılanlar doğrultusunda Kıbrıs’ı değerlendiriyor. Bu açığı kapatmak adına elimizden geldiğince kendimizi, yaşadıklarımızı aktarıyoruz. Ama ne kadar yeterlidir? AB’den gelen doğalgaz açıklaması son derece üzücüdür. Tek taraflıdır. Bunu bertaraf etmemiz gerekir. BM’nin yaptığı açıklamada işbirliği yönlendirmesi yapılırken; AB’nin bunu dikkate almadan açıklama yaptığını görüyoruz. Bunu da dile getirdik ve sitemlerimizi aktardık. Parlamentodaki vekilleri durumu sorgular hale getirirsek bile ne mutlu bize.”

Avrupa Birliği verdiği sözleri yerine getirmediğinin altını çizen HP Girne Milletvekili, özellikle doğrudan ticaret ve doğrudan uçuşlarla ilgili herhangi bir tüzüğün hayata geçirilmediğini söyledi. Çağatay, bunları muhataplarına hatırlattıklarını, hatırlatmaya da devam edeceklerini söyledi. Çağatay, doğrudan ticaret tüzüğünü hayata geçirmek için siyasi ve hukuksal bir mücadele içinde olduklarını da sözlerine ekledi.

“Trafik sorununu çözmek için seferberlik şarttır”

Girne Milletvekili Çağatay, yaşanan trafik kazalarına da değindi ve hepsinin son derece üzücü olduğunu ifade etti.

“Trafik bizim kanayan yaramızdır” diyen Çağatay, “Şiddetle, önemle üzerinde durmamız gereken, hızla çözmemiz gereken bir durumdur. Trafik kurallarına uyulması, hız yapılmaması şarttır. Bu sorunu çözmek için Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan’ın devamlı vurguladığı gibi bir seferberlik gerekiyor. Yollarımızı hem iyileştirmeli hem de yeni yollarımızı yeni teknolojilere ayak uydurarak yapmalıyız” ifadesini kullandı.

Denetimlerin önemine de dikkat çeken Girne Milletvekili, polis sayısının yetersiz olduğunu belirtti: “Şu an yaklaşık 700 polis açığı söz konusudur. Bu büyük bir eksikliktir. Bu eksikliği gidermek ve teknolojiyi kullanmak adına MOBESE kameralarının hayata geçirilmesi için dörtlü hükümet döneminde; Hukuk, Siyasi İşler ve Dış İlişkiler Komitesi’nde yasal düzenleme yapmıştık. Lefkoşa ve Girne pilot bölge olarak seçilmişti. 500 civarında kamera yerleştirilecekti, sadece asayiş için değil; trafik için kullanılacak şekilde bir düzenlemeydi. Alt yapı çalışmaları devam ediyor, bunu hızlıca tamamlamamız lazım. Trafiği kontrol etme adına böylelikle bir adım daha atmış olacağız.”

“Amaç cezalarla halkın canını acıtmak değil, kayıplarla canının acımasını engellemektir”

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’nın ehliyet alımıyla ilgili önemli adımlar attığını hatırlatan Erek Çağatay, bundan sonra yapılacak sınavların ve eğitimin daha detaylı olacağını söyledi. Ehliyetlerin aşırı hız, alkol, insan hayatını tehlikeye atan durumlarda sürücüden alınacağını ve bazılarının ise iptal edileceğini ifade eden Girne Milletvekilli, bu tür caydırıcı cezaların çağdaş ülkelerin hepsinde uygulandığına işaret etti ve ekledi: “Amaç halkın canını ağır cezalarla acıtmak değil, trafik kazalarında kayıplar vererek canımızın acımasını engellemektir.”