“Önemli olan herkesin sesi ve tarafsız olabilmektir”

“Önemli olan herkesin sesi ve tarafsız olabilmektir”

 

 

Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Kudret Özersay, Yenierenköy’de Erdoğan Hoşsöz Kültür Sarayı’nda vatandaşla buluştu. Yoğun ilgiyle karşılanan Özersay hem cumhurbaşkanlığı vizyonunu paylaştı hem de tarafsız, herkesin sesi olacak bir cumhurbaşkanı olabilmenin önemine vurgu yaptı.

Özersay yaptığı konuşmada Kıbrıs sorunu ve Kıbrıs sorununu müzakere etmenin ötesinde bir dış politikaya ihtiyaç olduğunu söyledi ve Doğu Akdeniz’de yaşanan gelişmelere işaret etti. Deniz hukuku, denizdeki kaynaklar, doğal gazla ilgili çok önemli adımlar atıldığını kaydeden Özersay, bunun Kuzey Kıbrıs Türk Halkı için değerlendirilmesi gereken bir ekonomik fırsat olarak nitelendirdi. Dünyanın gözünün bu bölgede olduğunu ifade eden Özersay şöyle devam etti: “Dünyanın önemli gaz şirketleri buraya gelmiştir. ABD ve Rusya Federasyonu bölgede yarış içindeyken, bizim de Türkiye Cumhuriyeti’yle birlikte yaş tahtaya basmamamız lazım. Ortadoğu’da yaşanan gelişmeler de Doğu Akdeniz’in önemiyle yakından ilgilidir. Kıbrıs adasının ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin önemi ciddi şekilde artmıştır. Cumhurbaşkanı seçiminde ‘Kıbrıs sorunu için ne yapacak’ sorusu yerine bunun ötesinde ‘deniz hukukundan anlıyor mu? Hakkımızı koruyabilir mi? Savunma ve güvenlikten anlıyor mu? Diplomasiden anlıyor mu? Uluslararası alanda bizi ne kadar temsil edecek?’ diye düşünmeliyiz. Kıbrıs Türkünün haklarını ve menfaatlerini koruyacağıma inandığım için aday oldum.”

 

“Altyapı ihtiyaçlarımız için doğal gazdaki haklarımıza sahip çıkmak zorundayız”

 

Kıbrıs meselesinin haricinde ayrı bir dış politikaya ihtiyaç olduğunun altını çizen Özersay, “Kıbrıs sorunuyla yatıp Kıbrıs sorunuyla kalkmak Kıbrıs halkının kafasına kuma gömmesi anlamına, Kıbrıs Türkünü müzakere masasına hapsetmemiz anlamına gelir” dedi.  

Özersay, “Doğal gaz ve deniz yetki alanları konusunda ayrı bir politika gerekmektedir. Hakkımız olanı almak zorundayız. Rum tarafı çözüm olmadan kullanırken bizim çözümü beklememiz gerektiğini söylüyorlar. Kıbrıs Türk halkı hakkını yedirmeyecektir.

 

“Cumhurbaşkanlığı emeklilik için tatil mekanı değil, çalışılacak yerdir”

 

Hastane, okul, yol ve altyapı gibi temel ihtiyaçları ve mağduriyetleri gidermek için çözümden önce de hakkımızı almak zorundayız. Türkiye’nin vereceği desteği yanında bu kaynağı da kullanmalıyız. Uluslararası alanda yapacağımız görüşmelerle Rum tarafını da sıkıştırarak doğal gazdan alacağımız payın müzakeresini yapmalıyız artık. Proaktif bir dış politikayla durmadan öneri geliştirerek aktif bir rol oynamalıyız. Cumhurbaşkanlığı emekliliği keyifli geçirilecek tatil mekanı değildir, çalışılacak yerdir” şeklinde konuştu.

 

“Bizim ihtiyacımız üretmek ve ürettiğimizi satabilmektir, Brexit bir fırsattır”

 

İki sene önce ortaya koyduğu fikre o gün gülenlerin bugün sahip çıktığını anlatan Özersay, süreci şöyle değerlendirdi: “İngiltere AB’den çıktıktan sonra eskiden olduğu gibi doğrudan ticaret yapabilmemiz gerektiğini iki sene önce söyledim. Bu konuda dış politika geliştirme zorunluluğumuz vardır. Bu ülkede üretilen narenciye, tekstil doğrudan ticaret 1994’ten bugüne kadar engellendi. Gerçek olan şudur; İngiltere AB dışına çıktığında AB Mahkemesi’nin 1994’te aldığı karar artık İngiltere’yi bağlamayacak. Bu benim vizyonumun birinci maddesidir. Bizim ihtiyacımız üretmek ve ürettiğimizi satabilmektir. Seçilen Cumhurbaşkanı bir çaba ve  inisiyatif ortaya koyar, Türkiye’yi de harekete geçirirse, önemli bir fırsatı sağlamış olacak, ama cumhurbaşkanı sadece Kıbrıs sorununu müzakere ederse hiçbir şey elde edemez. Ben bunu yapacağıma ve başarılı olacağıma inanıyorum.”

 

“Kapalı Maraş’ın açılması önemli bir kaynak ve istihdam alanı olacaktır”

 

Kapalı Maraş konusunda da hedeflerini anlatan Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı, “6 yıl önce KKTC yönetimi altında açılabilir demiştim. Sonrasında Dışişleri Bakanı olarak da bir inisiyatif aldım, Bakanlar Kurulu’nda karar alınmasını, Bakanlığımda komisyon kurulmasını ve çalışmaların başlamasını sağladım. Şu an da o çalışmalar devam ediyor. 2014’te ortaya koyduğum vizyon noktasına bugün tüm siyasetçiler de geldi. Tam 6 yıl sonra” dedi. Kapalı Maraş’ın KKTC yönetiminde açılması, geleceklerin vergisini ödemesi, inşaat izinlerini KKTC devletinden almaları, ekonomik faaliyetlerini KKTC’de yapmaları anlamına geleceğini ifade eden Özersay, “Bu adım bizi ayrıca uluslararası hukuka ve BM Güvenlik Konseyi kararlarına da daha yaklaştıracaktır. Hepsinden önemlisi önemli bir ekonomik kaynak ve istihdam alanı sunacaktır” şeklinde konuştu.