“PANDEMİ VE EKONOMİNİN İYİ YÖNETİLMESİ İÇİN SEÇİMLE İRADE YENİLENMELİDİR”
Halkın Partisi Milletvekili Jale Refik Roges, sağlık ve ekonominin birbirinden bağımsız olmadığını, sağlığı veya ekonomiyi ayrı yönetmek gibi bir durumun mümkün olmadığını belirtti. Hakikat Web TV yayınına katılarak gündemi değerlendiren Rogers, bunları birbirinden ayıracak bir noktada olmadığımızı ifade etti. Rogers sözlerini şöyle sürdürdü: “Pandemi, başta ekonomi olmak üzere yaşamın her alanını etkiledi. Dolayısıyla sağlığı iyi yönetmeliyiz ki; ekonomiyi iyi yönetebilelim, ekonomiyi sekteye uğratmayalım. Lokomotif sektörlerimiz yüksek öğrenim, turizm gibi alanlar ülkemiz için yaşamsal bir önem taşıyor. Bu nedenle tüm bu konuları bütünlüklü düşünmek zorundayız. Pandemi, eğitim, turizm, ekonomi bir arada düşünülmeli ki kalkınabilelim. Bu nedenle de istikrarlı ve güçlü bir hükümet modeline ihtiyaç vardır. Ne yaptığını bilen, ayakları yere basan, ülkenin menfaatini düşünerek ülkeyi yönetmeye talip kişilerin meclise girmesi çok önemlidir. Bu sebeplerle de bu seçim ülke geleceği için belirleyicidir ve hayati önemlidir. Bunca olumsuzluk, ekonomik zorluk ve pandemi gölgesinde vatandaş seçimi öncelikli olarak görmeyebilir ama mevcut durumu değiştirmenin yolu seçimden geçiyor. Bu şekilde yönetilmeyi hak etmiyoruz, bu ülke sahipsiz değildir.”
“ÜLKEDE YÖNETİM ZAFİYETİ İLE KARŞI KARŞIYAYIZ”
“Eğitimde ve sağlıktaki belirsiz uygulamalar, çalışanların muhatap bulamaması aslında halkın ne kadar sahipsiz olduğunun, hükümet edenlerin aslında var olmadıklarının göstergesidir” diyen Jale Refik Rogers, test fiyatlarındaki değişkenliğin, eğitimdeki belirsizliklerin hükümetin yönetim zafiyetinden kaynaklandığını söyledi. Rogers konuyu şu sözlerle anlattı: “Doğa boşluk tanımaz. Eğer siz yönetemezseniz, sizin yerinize birileri çıkar ve yönetir. Şu anda tam da öyle bir dönem içindeyiz. Hükümet eden partiler seçim gailesiyle yönetimi tamamen boşlamış durumdalar. Eğitim çok hassas bir konu. Çocuklar pandeminin en kaybeden grubu oldu. Yüz yüze eğitimin uzun süre yapılamamasının verdiği olumsuzlukları yaşadılar. İlkokula yeni başlamış çocuklar, okuma-yazmayı öğrenemeden sınıf atladılar. Sosyal gelişim açısından da sıkıntılar yaşadılar. Ortaokul ve lisedeki çocuklarımız sosyalleşememenin getirdiği depresyon, yeme bozuklukları gibi sorunlar yaşadılar. Bilimsel yayınlara bakıldığında okulların en son kapanıp, ilk açılan yerler olması öneriliyor. Gelişmiş Avrupa ülkelerinde her yer kapandığında bile okullar açık devam etti. Bu da o ülkelerin yüz yüze eğitime verdiği önemi gösteriyor. Bizim ülkemizde Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu süreci iyi yönetmediği aşikardır. Geldiğimiz noktada yanlışlarını anlamışlar gibi görünse de bu defa da okulda müdürün, öğretmenin vaka çıktığı zaman aradığında bir muhatap bulamamasının sonucu olarak öğretmenler bir süreliğine online eğitim kararı almıştır. Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı, okullarla ve sendikalarla iletişim içinde olması, sorunları bir masa etrafında oturup konuşabilmesi gerekiyor. Bu dönem kimsenin tek başına başının çaresine bakacağı bir dönem olmamalı, toplumsal seferberlik gerektiren bir süreçten geçiyoruz.”
“HİZMET İÇİ EĞİTİM AÇISINDAN ÜLKE OLARAK ÇOK YETERSİZİZ”
HP Milletvekili Rogers, ülkedeki PCR testlerinin Omicron varyantını kaçırabildiğini ve sürüntü örneğinin hastadan nasıl alındığının çok önemli olduğunu söyledi. Sahadaki sağlık çalışanlarının hizmet içi eğitim alması gerektiğine vurgu yapan Rogers, “Bazı durumlarda antijeniniz pozitif, PCR’ınız negatif çıkabilir. Öyle durumlarda, özellikle temaslı iseniz, kendinizi pozitif kabul edebilirsiniz. Örnek alımıyla ilgili veya aşı yapan kişilerin halkı bilgilendirme noktasında hizmet içi eğitimin çok önemli olduğuna inanıyorum. Halkı ne kadar doğru bilgilendirebilirsek, bu süreci o kadar daha rahat atlatabiliriz. Hizmet içi eğitim açısından ülke olarak çok yetersiziz. Sahada çalışan tüm elemanların belli aralıklarla eğitimden geçmesi çok önemli bir unsurdur. Omicron daha hafif seyretse de hızlı yayılıyor ve bu vaka sayılarının daha da artacağı anlamına geliyor. Kronik hastalığı olanları, yaşlılarımızı, bağışıklık sistemi düşük ya da baskılanmış olanları korumamız gerekiyor” diye konuştu.