Refik: Sağlıkta Vizyon, Plan ve Siyasi Kararlılık Gerekir

Refik: Sağlıkta Vizyon, Plan ve Siyasi Kararlılık Gerekir

  • Halkın Partisi Merkez Yürütme Organı Üyesi Jale Refik Rogers sağlığın zor bir konu olduğunu ancak sorunların çözülebileceğine dikkat çekerek, “Dünyanın her yerinde teknoloji ilerledikçe sürekli güncellenen bir sistemden bahsediyorsunuz. Fakat sistemde güncelleme yapmak için de ilk önce sağlıkta bir vizyon, bu vizyona bağlı plan ve siyasi kararlılık gerekir” dedi
  • Jale Refik, diğer bir çok alanda olduğu gibi sağlıkta da günü kurtarmayı hedefleyen yaklaşımların sorunları çözmediği gibi geleceğe dair umut vaat etmediğini belirtti

Halkın Partisi Merkez Yürütme Organı Üyesi Jale Refik, sağlıkta yaşanan problemlerin vizyon, plan ve siyasi kararlılıkla çözülebileceğini, ancak maalesef UBD-DP hükümetinde böyle bir vizyon olmadığını söyledi.

Refik, şu an bir çok alanda olduğu gibi sağlıkta da günü kurtarmaya yönelik politikaların uygulandığını ifade etti.

Jale Refik dün Gülsüm Kanca’nın Kıbrıs TV’de hazırlayıp sunduğu Güne Bakış programına katılarak ülkedeki sağlık sistemine değindi.

Refik, devlet hastanelerinde malzeme eksikliği yanında ilaç konusunda da eksiklik yaşandığına dikkat çekerek, “Hatırlayacaksınız; kısa bir süre önce İlaç ve Eczacılık Dairesi’nden kamyonla ilaç imha edilirken, hastaların ilaca muhtaç edilmesi iş bilmez bir yapının eseridir” dedi.

Sağlıkta otomasyon sistemi olmaksızın israfın önlenemeyeceğinin artık idrak edilen bir gerçeklik olduğunu belirten Jale Refik Rogers “Bu artık kabul edilen bir gerçeklik fakat aynı zamanda adım atılamayan da bir meseledir” diye konuştu. Refik: “Önceliğin gerek hastanelerdeki envanterin, gerek İlaç Eczacılık Dairesi’ndeki envanterin otomasyon sistemine aktarılması olmalıdır. Halkın Partisi göreve geldiğinde sağlık alanında atacağı ilk adımlardan birisi budur. Ancak bu şekilde israfı önleyebilir, malzeme eksildiğinde zamanında temin edilmesini sağlayabiliriz”dedi.

“BU HÜKÜMETLE OLMAZ”

Diğer bir çok alanda olduğu gibi sağlıkta da günü kurtarmayı hedefleyen yaklaşımların sorunları çözmediği gibi geleceğe dair umut vaat etmediğini ifade eden Refik sözlerini şöyle sürdürdü:

“Planlama yapmak için elinizde veri olması gerekmektedir. Bu sağlık ve diğer tüm alanlar için gereklidir. Özellikle sağlığın her alanında elimizde veri olması stratejik planlama için önemlidir. Hastanelerde çalışan eleman sayısı, yapılan tıbbi müdahaleler ve malzemeden tutun da ülkemizde sıklıkla görülen kronik hastalıklara kadar her konuda önce veri tabanları oluşturulmalıdır. Elinde sağlıklı veri bulunmayan bir yapı plan da yapamaz. Bakın; ülkede ciddi sayıda kanser hastası var. Ancak ülkemizde kanser kayıt yeni başladığı için kanserin hangi bölgelerde nüfusa oranla yoğunluk gösterdiği ve benzeri çalışmaları daha yeni yeni yapılmaya başlanıyor. Ancak bu veriler elimizde olursa, halk için koruyucu sağlık hizmetleri üzerine düşünebilir hale geliriz. Dünyada kanser kayıt sistemleri 70-80 yıl önce başlamışken, ülkemizde daha yeni yeni başlıyor. Sadece günü kurtarmayı hedefleyen bu siyaset anlayışı nedeniyle elimizde sağlık konusunda herhangi bir veri bulunmuyor.”

“VİZYON VE SİYASİ KARARLILIK ŞART”

Jale Refik, sağlığın zor bir konu olduğuna dikkat çekerek, “Dünyanın her yerinde sürekli güncellenen bir sistemden bahsediyorsunuz. Sağlık alanında teknoloji ve tedaviler sürekli yenileniyor. Fakat sistemde güncelleme yapmak için de ilk önce sağlıkta bir vizyon, bu vizyona bağlı plan ve siyasi kararlılık gerekiyor” dedi.

“SAĞLIĞI ÖZELE KAYDIRARAK PAHALI HİZMET SUNMAK MARİFET Mİ?”

Sosyal devlet anlayışı gereği Anayasal bir hak olan sağlık hizmetleri konusunda bugün yaşanan yetersizliğe dikkat çeken Refik, “Sağlığı özele kaydırarak, halka en pahalı biçimde bu hizmeti sunmak marifet mi?” diye sordu.

Refik açıklamalarına şöyle devam etti:

“30 Haziran’a kadar hastanede hem personel hem de malzeme ihtiyaçlarını gidereceklerini taahhüt edenler 40 yılda bunu neden yapmadı? Sağlıkta var olan sorun yasaların etrafından dolanan protokollerle, üstelik halkın dahil olmadığı bir içerikle çözülemez. Kamu sağlık hizmetlerinin içi, günü kurtaran politikalarla, her geçen gün daha da boşaltılıyor. Halk, en temel sağlık hizmetini bile alamıyor. Kamu hastanelerini, özellikle ülkenin tek 3. Basamak sağlık hizmeti veren Devlet hastanesi olan Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nin geldiği durum içler acısıdır. Hal böyle iken, son günlerde sadece bir özel hastaneye yapılan yurtiçi sevklere 70 milyon TL’lik bir rakam ödenmesinden söz ediliyor. Bunun 50 milyon TL’si hali hazırda ödendi. Ortada böyle bir rakam neden var? Bu kadar sevk yapılmasının nedeni eğer hastanenin yoğun bakım servisi ve diğer bazı servislerindeki eksiklikler ise, sevke ayrılan para ile kamu hastanelerinde yaşanan altyapı eksiklerinin çözülmesi neden düşünülmedi? Kamu hastanelerinin güçlendirilmesi sosyal devlet anlayışının bir gereğidir.”

“SAĞLIĞA DAHA FAZLA BÜTÇE”

Sağlık için ayrılan bütçesinin de yetersiz olduğunun altını çizen Refik, “Avrupa ülkelerinde bütçenin %10’u sağlığa ayrılırken bu rakam bizde sadece %6.5. Öte yandan sağlık çalışanlarının taleplerini içeren 300 kusur maddelik talep listesinin sadece 20 kusurunu karşılayan yöneticiler bununla övünemez. Sağlık sistemini oluşturmamış bir devletin sosyal yanında bahsetmek imkansız. Sosyal olmayan bir devlet düşünülebilir mi? Sağlıkta dışa bağlımlılık kabul edilebilir bir durum değildir. Bugün kamu sağlık çalışanlarının özverili tutumu olmaksızın mevcudu bile korumak imkansızdır. Sağlıkta yapıcı çözümler ve uzun vadeli planlar olmadığı için nitelikli bir hizmet vermek mümkün olmuyor” diye sözlerini tamamladı.