“TARIMDA DIŞA BAĞIMLILIK YERİNE, YERLİ VE VERİMLİ ÜRETİMİ ARTIRMALIYIZ”

“TARIMDA DIŞA BAĞIMLILIK YERİNE, YERLİ VE VERİMLİ ÜRETİMİ ARTIRMALIYIZ”

Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay, başka alanlarda olduğu gibi tarımda da verimliliğin önemine dikkat çekti:

“TARIMDA DIŞA BAĞIMLILIK YERİNE, YERLİ VE VERİMLİ ÜRETİMİ ARTIRMALIYIZ”

Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay, tarımla ilgili önemli olan bazı kriterler olduğunu, başka alanlarda olduğu gibi tarımda da verimliliğin esas olması gerektiğini vurguladı.

Özersay, üretimde dışa bağımlılığı olabildiğince aşağı çekmek, hayvancılıkta yem ve benzeri ihtiyaçlarda olabildiğince ürün çeşitliliğini artırmak, verimliliği esas alarak bazı şeyleri gözden geçirmek gerektiğini belirtti.

Özersay, gerek hükümette yer almaları gerekse muhalefette yer almaları durumunda tarımla ilgili konularda üreticiye destek mahiyetindeki her tür karara destek olmaya devam edeceklerini, bugüne kadar da ortaya koydukları tavrın, bundan sonra yapacaklarının güvencesi olduğunu vurguladı.
Zaman içerisinde bazı uygulamaların ve devletin geliştirmiş olduğu sistemlerin değişen şartlarda güncellenmesi ve değiştirilmesi gerektiğini düşünen Özersay, muhalefette olmalarına rağmen tarım konusunda olumlu bir tutum sergilemeye çalıştıklarını söyledi.

“Salgınla birlikte hepimiz gördük ki; olabildiğince tamamen kendi üretimimize dayanmamız mümkün değil” diyen Özersay, olabildiğince kendi ürettiğinizden faydalanarak, kendi içinizde o dengeyi kurmaya çalışmanın çok önemli olduğunu ifade etti.

İthal etmekten ziyade mümkün olduğunca memlekette üretmeye odaklanılması gerektiğini aktaran Özersay, değişen girdi maliyetleriyle de üretim noktasında katkı koyan insanımızı da ezdirmememiz gerektiğini, Halkın Partisi olarak çıkış yolunu doğrudan doğruya bu meseleleri bilen paydaşlarla birlikte şekillendirilmesi kanaatinde olduklarını ifade etti.

Seçim çalışmaları çerçevesinde Halkın Partisi, Kıbrıs Türk Çiftçiler Birliği’ne ziyarette bulundu.

“DESTEK OLMAYA ÇALIŞTIK”
Çiftçiler Birliği ile bir araya gelmekten dolayı memnuniyet duyduklarını belirterek söze başlayan Kudret Özersay, Birliğin eski ve köklü bir kurum olduğunu, ülkede üretim anlamında da ciddi katkı koyan bir kesimi temsil ettiğini ve güçlü bir kurum olduğunu söyledi.
Özersay, “Halkın Partisi olarak geçen yıllar içerisinde hükümetlerde, üretim bağlamında ki farklı kuruluşlar da tarımın başka alanlarında da temsil ediyor sadece Çiftçiler Birliği değil, biliyoruz. Bu konularda tabi ki bir Tarım Bakanlığı rolünü üstlenmedi ama Tarım Bakanlığı’nı üstlenen arkadaşlarımız, özellikle çiftçiyle ve tarım alanındaki diğer üreticilerle ilgili bir şey getirdiklerinde Bakanlar Kurulu’nda destek olmaya çalıştık, doğru anlamaya çalıştık” dedi.

VERİMLİLİK ESAS
Halkın Partisi olarak kendileri için önemli olan bazı kriterler var olduğunu söyleyen Özersay, başka alanlarda olduğu gibi tarımda da verimliliğin esas olmalı gerektiğini düşündüklerini vurguladı.
Zaman içerisinde bazı uygulamaların ve devletin geliştirmiş olduğu sistemlerin değişen şartlarda güncellenmesi ve değiştirilmesi gerektiğini düşündüğünü aktaran Özersay, muhalefette olmalarına rağmen tarım konusunda olumlu bir tutum sergilemeye çalıştıklarını anımsattı. Özersay, “Özellikle Tarım Sigorta Fonu’yla bağlantılı olarak bir destek verip, kuraklık ödemelerin yapılması için yardımcı olmaya çalıştık. Çünkü bizde farkındaydık ekim zamanı gelmişti ve buna ihtiyaç vardı. ‘Aman efendim bunu hükümet geçirmiş olacak da hükümete yarar sağlayacak şekilde düşünmedik.’ Biz o noktada o katkıyı koyduk ve bu da yapılabildi” ifadelerini kullandı.
Şimdi dünyada son yaşanan gelişmelerle birlikte artık, çiftçiliğin de zorlaştığını, girdi maliyetlerinin ciddi anlamda arttığını ve artmaya devam ettiğini söyleyen Özersay, bunun mazot için de gübre için de bazı başka hususlar için de geçerli olduğunu aktardı.

“İTHAL ETMEKTEN ZİYADE ÜRETMEYE ODAKLANMAMIZ GEREKİR”

“Salgınla birlikte hepimiz gördük ki; olabildiğince tamamen kendi üretimimize dayanmamız mümkün değil. Dünya artık öyle bir ekonomiyle çalışmıyor” diyen Özersay, ancak olabildiğince kendi ürettiğinizden faydalanarak, kendi içinizde o dengeyi kurmaya çalışmanın çok önemli olduğunu vurguladı. Özersay, “Örneğin ülkede hayvan yemi üretimi ve diğer üretim eskisine göre çok daha kıymetli olması gereken bir şeydir. Çünkü bu ithalat meselesinde gerek taşıma alanında olabilecek sıkıntılar ve o zincirin kopması, memleketteki bir yığın şeyi sıkıntıya sokuyor. Hayvancılığı da ham madde tedarikini de diğer üretimi de… Dolayısıyla ithal etmekten ziyade mümkün olduğunca memlekette üretmeye odaklanmamız gerekir” dedi. Bunun için de değişen koşullar bağlamında gerek taşıma alanında gerek diğer ilkelerin daha bir ulusal ve kendine dönük ve zaman zaman da daha bir bencilce davranışları nedeniyle dünya ekonomisinde bir değişim olduğunu söyleyen Özersay, “bu değişime ayak uydurmamız, tarımda da üretimi verimlilik esasında tekrardan ele almamız gerektiği kanaatindeyiz, böyle bir durumla karşı karşıyayız” dedi.

“MESELELER PAYDAŞLARLA ŞEKİLLENDİRİLMELİ”
Değişen bu girdi maliyetleriyle de aslında üretim noktasında katkı koyan insanımızı da ezdirmememiz gerektiğini belirten Özersay, “Halkın Partisi olarak çıkış yolunu doğrudan doğruya bu meseleleri bilen paydaşlarla birlikte şekillendirilmesi kanaatinde olduklarını ifade etti. Özersay, “Memlekette genelde olan tarım bakanlıkları bir takım kararlar alır ve hemen bir tepki gelir. Tepki üzerine bir protesto veya bir eylem gelir ve eylemden sonra konuşulmaya başlanır. Bu tamam değil, bu yaklaşım artık bize göre değişmesi gerekir” dedi.

“SİYASİ İSTİKRARA İHTİYACIMIZ VAR”

“Siyasi istikrara ihtiyacımız var” vurgusunu yapan Kudret Özersay, şöyle konuştu: “biz Halkın Partisi olarak 4 yıldır Meclis’teyiz, bunun 3 yılını hükümette geçirdik. Biz de bazı dersler çıkardık, bizim için de iyi bir tecrübe oldu. Onun için eğer ekonomi politikalarının eğer tarım politikalarının daha uzun süreli uygulanmasını istersek, kesintiye uğramadan uzun ömürlü hükümetler olması için bizim de ortaya çaba koymamız gerekir. Bu esasen bizim sorumluluğumuzdur. Ama aynı zamanda sizlerde, bir hükümet kurulduğu zaman ömrünün uzun olması için sizler de bir nebze yardımcı olmanız gerekir. Mesela sadece Çiftçiler Birliği değil farklı sivil toplum örgütleri, bazı şeyleri elde etmek için öyle şeyler ortaya koyarlar ki hükümet öyle bir yıpranır ki ömrü daha kısa olur. O dengeyi hiç birimizin kaçırmaması gerekir diye düşünürüm.”

“TARIMDA ORTAYA KOYDUĞUMUZ TAVIR, BUNDAN SONRA YAPACAĞIMIZIN GÜVENCESİDİR”

Özersay, son olarak da şunları vurguladı: Üretimde dışa bağımlılık, karşılıklı bağımlılık ilişkisinin geliştiği bu dünya ekonomisinde bir oran vardır ama bunu olabildiğince aşağı çekmek hayvancılıkta, yem ve benzeri ihtiyaçlarta memlekette olabildiğince ürün çeşitliliğini belki artırarak, verimliliği esas alarak, bazı şeyleri gözden geçirmemiz gerektiği kanaatindeyiz. Önümüzdeki dönemlerde hükümete geldiğimizde belki Tarım Bakanlığı’nı alırız, almasak bile tarımla ilgili konularda üreticiye destek mahiyetindeki her tür karara Bakanlar Kurulu’nda da destek olacağız, Meclis’te de destek olmaya devam edeceğiz. Bugüne kadar muhalefetteyken de ortaya koyduğumuz tavır, bundan sonra yapacağımızın güvencesidir.”